Türkiye Eğitim Üssü Olabilir mi?

 Türkiye Eğitim Üssü Olabilir mi?

Türkiye’nin ve dünyanın önde gelen üniversite ve özel okullarının temsilcileriyle eğitimciler, İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü ile Horizon Eğitim Danışmanlığı’nın ikinci kez düzenlediği uluslararası toplantıda bu sefer “Türkiye nasıl eğitim üssü olur?” sorusuna yanıt aradı. OECD ülkeleri arasında yüzde 1 ile Polonya ile birlikte en az uluslararası öğrenciyi misafir eden Türkiye’nin toplam 250 milyar dolara ulaşması beklenen uluslararası öğrenci pazarından daha fazla pay alabilmesi için yapması gerekenleri birkez daha devlet ve özel sektör birlikte ele aldı.
Horizon Eğitim Grubu’nun İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile ortak düzenlediği ve Kabataş Lisesi Kültür Merkezi’nde yapılan toplantıda, eğitim üssü olmak için Türkiye’nin yapması gerekenleri yerli ve yabancı uzmanlar değerlendirerek, yol haritası olabilecek önerilerde bulundular.
Küresel eğitim endüstrisinin 5 trilyon dolarlık bir hacme ulaştığı belirtilen toplantıda, ABD’de 800 bin, İngiltere’de 500 bin ve Avusturalya’da ise 150 bin yabancı öğrencinin bulunduğu ifade edilerek, hızla büyüyen uluslararası öğrenci pazarının şimdilik 170 milyar dolar olduğu kaydedildi.
Aralarında ABD Konsolosluğu Kültür ve Basın Konsolosu Craig Dicker, DEİK Eğitim Komisyonu Başkanı Dr. Mustafa Aydın, İTÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkan Yardımcısı Dr. Gürsel Dönmez ve Almanya Jacobs Üniversitesi Direktörü Dr. Heiko Walkenhorst ’un de bulunduğu konuşmacılar, eğitimin kalitesinin yanı sıra finansman, emlak, sigorta ve insan kaynağının eğitim üssüne giden yoldaki vazgeçilmez unsurları olduğuna işaret ettiler.
Programın organizatörlerinden Horizon Yurtdışı Eğitimin’in Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Gültekin programın açılış konuşmasını yaparken uluslararası öğrencilerin, gidecekleri ülkeleri seçerken, göz önüne aldıkları başlıca kriterlerin eğitimde kalite, istihdam edilebilirlik, ulaşılabilirlik, finanse edilebilirlik, güvenlik ve yaşam tarzı olduğunu söyledi. Türkiye’nin dünya eğitim üssü haline gelmesinin imkansız olmadığını belirterek, “Yeter ki bilimsel liyakate dayalı bir yapılanma sağlansın” diye konuştu.
Dr. Mustafa Aydın, işin sadece okul açmaktan ibaret olmadığını ve daha entegre bir yaklaşım gerektiğini ifade ederek, Türkiye’deki iyi olanakların pazarlanmasının da önemine dikkat çekti. Yabancı dil sorunun da konu edildiği panelde küresel etkileşimli okulların sayısının artırılması ve dil eğitiminin geliştirilmesi gerektiğine vurgu yapıldı.
Türkiye’nin eğitim üssü haline getirilmemesi halinde fast food zincirlerinde olduğu gibi uluslararası eğitim kurumlarının şubelerinin pazarda hakim hale gelebileceğine dikkat çeken Dr. Gürsel Dönmez, devlet bursuyla yabancı öğrenci getirilmesinin rekabetçi bir yapı oluşturulmasına hizmet etmediğini kaydetti.
Panelde, uluslararası öğrencilerin fen, teknoloji, mühendislik ile Matematik dallarını tercih ettiği belirtilirken, pazarlama ve yönetimin de artan talep gören diğer branşlar olduğu ifade edildi. İTÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca, sosyal bilimlerin de unutulmaması gerektiğini ekledi.
Panelin moderatörü Eğitimci Gökhan Yücel ise, “Çok kısa bir süre zarfında ihtiyaç duyulduğu için Suriye’deki zulümden kaçıp gelen 2 milyona yakın insanın 150 binden fazla çocuğuna eğitim ve öğretim imkanı, 4 binden fazla yabancı ülke uyruklu üniversite öğrencisine ülkemiz üniversitelerinde eğitim imkanı ve burs sağlayan Türkiye’nin eğitim üssü olmak için her türlü imkana, fiziki donanıma, organizasyona ve yeterliliğe sahip olduğu açıktır. Ülkemizin kriz anında gösterdiği bu ve benzeri reflekslerin, geleceğe yönelik daha büyük ölçekli stratejik bir eğitim aklına ve vizyonuna dönüştürülmesi, küresel bir çapa yayılması, 21. Yüzyıl’ın şart koştuğu gerekli tüm deneysel hamlelerin ve yatırımların yapılması, 2023 hedeflerine yönelik son derece olumlu katkıları beraberinde getirecektir.” diyerek paneli sonlandırdı.
İstanbul Milli Eğitim Müdürü Dr. Muammer Yıldız başta olmak üzere Vakıf ve Devlet Üniversiteleri rektörü, Kolej ve Eğitim kurumları sahipleri, akademisyenler, uluslararası ofis uzmanları, rehber öğretmenler ve öğrencilerin izlediği panelin ardından İstanbul Milli Eğitim Müdürü Dr. Muammer Yıldız, uluslararası öğrenci kazanmanın aynı zamanda bir tecrübe işi olduğunu belirterek, “Buradaki panelde de dinledik ve gördük, konuşmacılarımız Türkiye, İstanbul merkezli bir eğitim üssü olabilir fikrinin altını doldurdular” dedi.
Bin kişiyi aşan ziyaretçiye ev sahipliği yapılan etkinlikte paneli 300’e yakın kişi takip etti. Sebit Eğitim ve Bilgi Teknolojilerinin öğretmenlere özel platformu “Vitamin öğretmen” portalı aracılığıyla, canlı olarak, tüm Türkiye’den izlenen etkinlik #EğitimÜssü hashtag ile sosyal medyada da binlerce yorum aldı.
Panel dışında, etkinliğe katılan dünya çapında prestijli 30 üniversite hem stant açtı, hem de paralel oturumlarla, sınıflarda öğrencileri kabul ederek sunumlarını yaptılar.
Etkinlik aynı gün bir gurur tablosuna daha ev sahipliği yaptı. Horizon Eğitim Grubu ve İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliğinde, Mayıs 2013’te başlayan ve başarılı devlet okulu öğrencilerine de dünya üniversitelerinin kapıları aralayan ve Cambridge University Uluslararası Lise Programlarının sunulduğu “Uluslararası Lise Denkliği” projesi lanse edildi.
Atatürk Fen Lisesi ve Kabataş Erkek Lisesinde öğrenim gören öğrencilere Cambridge University Uluslararası Lise Programlarının sunulduğu “Uluslararası Lise Denkliği” projesi kapsamında yıl boyunca Cambridge A – Level Eğitimi almaya hak kazandığı açıklandı. Eğitimler sonunda başarı gösteren ve devam etmek isteyen öğrenciler yurtdışında burslu öğrenim görme imkanı elde edecek. Burs kazanan bu öğrenciler İstanbul Milli Eğitim Müdürü Dr. Muammer Yıldız tarafından ilan edildi ve belgeleri verildi.

Eğitim Ekonomisi

Related post