Sürdürülebilirliği neden müfredatın merkezine koymalıyız?
“Bir yıllık bir plan yapıyorsanız pirinç ekin. On yıllık bir plan yapıyorsanız ağaç dikin. Ömür boyu sürecek bir plan yapıyorsanız insanları eğitin.” – Çin Atasözü
Her gün gençlerin karşısına çıkmak benim için daima bir ayrıcalık olmuştur. Bunun tek sebebi etrafımın genç zihinlerle çevirili olması, onlarla aynı heyecanı paylaşmam ve genç hissetmem değil aynı zamanda bu harika çocuklar ile geleceğimizi şekillendirebilmenin benim için bir onur olmasıdır. Bu nedenle ne zaman bu konu hakkında düşünsem aklıma bu Çin atasözü gelir.
Yeni milenyum birçok sürprizi ve zorluğu da beraberinde getirdi. Maslow’un ihtiyaçlar piramidine baktığımızda, bunu bir miktar güncellememiz ve arada bir yere dijital okuryazarlık ve medya okuryazarlığı ihtiyacını veya cihazlarımızda bulunan bilgileri nasıl kullanacağımız ve her türlü olası bilgiye nasıl erişebileceğimiz konularını da eklememiz gerektiğini düşünüyorum. Şu bir gerçek ki Z Kuşağı öğrencilerimizin (diğer bir ifadeyle “dijital teknolojinin içine doğmuş bireylerin”) teknoloji kullanımı konusundaki okuryazarlığı bizlere göre daha iyi. Öğretmenler olarak tek yapmamız gereken, bu durumdan faydalanmak ve (tüm çevrimiçi güvenlik politikaları ve tavsiyeleri uygulanmışsa) bunu bir tehdit olarak görmemektir.
Bu noktada Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisine dönüp öğrencilerimizle birlikte en temel ihtiyacı, yani gıda, su, ısınma gibi fizyolojik ihtiyaçları ele alabiliriz. Bu hususları incelerken öğrencilere uzun vadeli düşünmeyi öğretmemiz gerekir; onlardan gerçekle yüzleşmelerini istemeliyiz. Peki, 21. yüzyılın gerçeği nedir?
İklim Eylemi Projesi buna bir örnektir. Bu, geçen sene 140 ülkeden 2,7 milyonun üzerinde öğrenciyi ve öğretmeni bir araya getiren harika bir küresel projedir ve bu bireylerin hepsi eğitim yoluyla değişim yapmaya kendilerini adamıştır. Bu proje ücretsiz olup müfredatı 15 dile çevrilmiştir ve dünya genelinde (Moldova dahil) 15 Eğitim Bakanlığının desteğini almış ve Sir David Attenborough, Jane Goodall, Matt Larsen, WWF, NASA gibi pek çok tanınmış iklim aktivisti tarafından teşvik edilmiştir. Haftalık ders planları sunulmuştur ve web sitesinde aralarından seçim yapılabilecek birçok kaynak önerilmektedir. Öğretmenlere, proje boyunca proje sorumluları rehberlik etmektedir. Yapılması gereken tek şey istekli olmak ve harekete geçmektir. Proje bu sene 27 Eylül 2021 tarihinde başlamıştır ve 6 haftadır devam etmektedir (aralıksız 5 yıldır uygulanmaktadır!). Moldova ülke Elçisi olarak, geçtiğimiz yıl bu projede 120’den fazla eğitimcimiz olduğunu ve bu sonbaharda çok daha fazla katılım beklediğimizi gururla söyleyebilirim.
Sürdürülebilirlik, öğrencilerimize her zaman öğretmeyi amaçladığımız önemli bir konudur. Örneğin, geçen hafta 25 Eylül 2015’te başlatılan ve 2030’a kadar kapsayıcı, adil ve sürdürülebilir bir toplum yaratmak üzere genel bir çerçeve sunan Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinin 6. yıldönümünü kutladık. 2021 Küresel Hedefler Haftasında, okulumuzdaki birçok sınıf World’s Largest Lesson (Dünyanın En Büyük Sınıfı) topluluğunun Birleşmiş Milletler ile birlikte başlattığı Küresel Hedefler Kampanyasına katıldı. Bu kapsamda, öğrencilerimiz dünya liderlerine (BM yetkilileri, Cumhurbaşkanları ve Başbakanlar, örgüt başkanları vb.) ve aynı zamanda öğretmenlerine mesajlar yazdı ve onlardan, günümüzde büyük önem taşıyan ve gelecekte de önemini sürdürecek iklim eğitimini resmi olarak müfredata dahil etmelerini istedi. Bunların arasından en iyi mesajlar seçilecek ve önümüzdeki ay İskoçya’da tüm COP26 (26. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Taraflar Konferansı) katılımcılarıyla paylaşılacaktır. Ayrıca öğrencilerimiz, aynı amaçla sesli mesajlar da kaydettiler. Kim bilir, belki de bu mesajlardan bazıları seçilecek ve dünya liderleri tarafından okunacak ve dinlenecektir. Dahası, onların çocuk sesleri belki de yetkililerin insanlık adına daha iyi kararlar almasına yardımcı olacaktır. Hiç beklemediğimiz kadar başarılı olabiliriz…
Öğrencileri teşvik etmeyi çok seviyorum. Gençlerimizin ne kadar parlak fikirlere sahip olduklarını tahmin bile edemezsiniz! Geçen sene, İklim Eylemi Projesinin sonunda öğrencilerim İklim Eylemi Gününde yapılan son konferansta milyonlarca katılımcının önünde canlı bir konuşma yaptı. Ardından, İngiltere Büyükelçiliğine davet edilerek büyükelçilerin ve bakanların 2021’de Glasgow’da düzenlenecek COP26 Konferansının önemi hakkındaki konuşmalarını dinledik ve onlarla birlikte İngiltere Büyükelçiliği bahçesine ağaç diktik.
Sürdürülebilirlik konusuna ve Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinin önemine dikkat çeken bir diğer küresel proje de Hedefler Projesidir. Bu proje, her yıl Ocak ayında başlar ve proje kapsamında 120 ülkede 3600’den fazla sınıf Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri (SDG’ler) üzerine çalışmak için bir araya gelir. Öğretmenlere, seçilen SDG’ye ilişkin olarak tartışacakları konuları tercih etmelerinde esneklik tanınır; ancak bu konuları daha sonra projeye katılan diğer ülkelerdeki öğrencilerle küresel video konferanslar ile paylaşacakları için tercihlerinin tavsiye edilen çerçevede olması gerekir.
Bütüncül bir okul yaklaşımı istiyorsanız okul topluluğunuzun tüm üyelerini sürece dahil etmek için okulunuzun Eco-Schools (Eko Okullar) programında yer alması doğru tercih olacaktır. Program kapsamında tüm okullar Yeşil Bayrağı almayı amaçlar ve hedeflenmesi gereken tek şey de budur. Bu programa artık benim ülkem de dahil (yetkililerle iş birliği sonucunda) ve bu yıl Heritage topluluğumuzun bir sonraki hedefi bu bayrağı almaktır!
Sonuç olarak, sürdürülebilirlik ile ilgili küresel projeler öğrencilerin, bin yıl yaşayacakmışız gibi hareket ederek insanların davranışlarını daha iyi bir dünya için değiştirmenin önemini ve sahip olduğumuz her şeyi yarınlar için muhafaza etmemiz gerektiği hususunu anlamalarına yardımcı olmaktadır. Öğrenciler, bu projelerle gelişiyor. Günlük olarak davranışlarındaki değişikliği görüyoruz ve bu bir öğretmenin alabileceği en iyi ödül. Sürdürülebilirlik, toplum ve birey olarak bir yaşam biçimi haline geldi.
Tatiana Popa / Moldova, Heritage International School, Küresel Eğitim Müdürü