Pandeminin Dünya Çapında Eğitime Etkileri

 Pandeminin Dünya Çapında Eğitime Etkileri

Prof.Dr. Soner Yıldırım

Tüm dünyayı etkisi altına alan ve kitleleri bu denli etkileyen COVID-19 felaketine karşı ülkeler tam anlamıyla savunmasız ve hazırlıksız yakalandı. Var olan düzeni alt üst eden ve yeni normal kavramını hayatımıza getiren bu süreç, her sektörü etkilediği gibi eğitimi de derinden sarstı. Virüsün ortaya çıkmasından sonra başlayan salgın, tüm ülkeleri eğitim politikaları konusunda ani kararlar almaya, uzaktan eğitim ve çevrimiçi eğitimler için acil durum planları yapmaya zorladı. Ülkelerin eğitim bakanlıkları karar süreçlerinde hiçbir öğrenciyi geride bırakmama ilkesini gözetirken, her vatandaşına aynı kalitede eğitim verme noktasında çözmeleri gereken birçok problemle karşılaştılar. Çünkü öğrencilerin ve okul bileşenlerinin salgından etkilenme durumları, salgın sebepli zihinsel durumları, ailelerinin ekonomik durumları, ev ortamları, gerekli teknolojiye sahip olmaları ve bunları kullanma becerileri gibi birçok faktörü göz önünde bulundurmaları gerekti. Bu sebeple her ülkenin eğitim politikaları için aldıkları kararlar farklılıklar göstermektedir.


Okulların Açık Kalma Durumu

Ülkelerde vakalar görülmeye başladığında pek çoğunun ilk yaptığı iş dönem arası tatilleri uzatmak ve yeni dönem açılış tarihlerini ertelemek oldu. Bakanlıkların amacı okulların kapalı olduğu bu süreçte salgının gidişatını tahmin etmeye çalışmak ve olası kötü senaryolar için çözüm üretmekti. Maalesef en kötü senaryo gerçekleşti ve salgının seyri kötü yönde ilerledi. Şekil 1’de görüldüğü üzere, Mart 2020’nin sonunda 180’in üzerinde ülke okulları kapattı ve dünya genelinde öğrencilerin %87,4’ü bundan etkilendi.

Salgının başladığı ve bir hayli yüksek nüfusa sahip olan Çin’de eğitimin nasıl ilerlediği büyük bir merak konusu. Ocak 2020’de tüm eğitim faaliyetleri ertelendi. Katı kurallarıyla bilinen bu ülkede ilk kez bu kadar kapsamlı çevrimiçi öğrenmeye izin verildi. Nisan 2020’de orta son ve lise son sınıflar okula gitmeye başladı. 11 Mayıs’ta okula dönen öğrenci sayısı 107,79 milyona ulaştı. Ekim 2020’de tamamen yüz yüze olan eğitim, halen bu şekilde devam etmektedir.  Kış tatilini uzatan Rusya ise 18 Mart 2020’de okulların 12 Nisan’a kadar kapalı kalacağını duyurdu ve uzaktan eğitime geçti. K-12 sınıflarının yanı sıra 248 üniversitede de uzaktan eğitim verildi. Salgının seyrine göre kısmi olarak açılan veya kapanan okullar oldu. 1 Eylül’den itibaren yüz yüze eğitime sınav senesinde olan öğrencilere öncelik verilecek şekilde kademeli olarak geçildi. Sonbahar aylarında okulların %72’si yüz yüze eğitim verirken, kapanan okulların oranı %7 oldu. Kalan okullarda ise sınıflarda vakalar görüldükçe uzaktan eğitime geçildi. Üniversitelerde ise 8 Şubat’tan beri yüz yüze eğitim verilmektedir. 

Okul öncesi eğitimde ise karar yerel yönetimlere bırakıldı. Bu okullardan kimisi kapandı, kimisinde ise küçük gruplarla eğitime devam edildi.

Kore, 2020’nin mart ayında üç haftalık gönüllü çevrimiçi eğitime geçti ve hazırlıklarını buna göre tamamladı. 9 Nisan 2020’de sınava girecek öğrenciler okula gitmeye başladı. Okula gitmeyen öğrenciler uzaktan derslere devam etti. Yapılan hazırlıklar ve alınan önlemlerle 20 Nisan’daki verilere göre 5,34 milyon öğrencinin %98.9’u çevrimiçi derslere katıldı. 20 Mayıs 2020’de tüm kademeler için yüz yüze eğitim kısmi olarak başladı. 8 Haziran 2020’de tamamen açılan okullar, 26 Ağustos’ta tekrar kısmi olarak açıldı. Halen kısmi bir şekilde okullarda eğitim devam etmektedir.

Japonya’nın 2 Mart 2020’de aldığı iki haftalık geçici olarak okulları kapatma kararının ardından üç ay boyunca okullar kısmi olarak açık kaldı. 1 Haziran 2020’de tamamen açılan okullar tatiller dışında sürekli açık kalabildi. Mart 2021’de okullar akademik tatile girdi.

Avrupa’da ise okulların kapalı kalma süresi 45 gün ile 3 ay arasında değişmektedir. Salgının yoğun halinde, okulu kapatma yetkisi okul yönetimine verildi.

Yüz yüze eğitimin daha yoğun yapıldığı Finlandiya’da okullar 24 Mart ve 15 Mayıs 2020 arasında tamamen kapalı kaldı. Norveç’te ise 13 Mart ve 7 Nisan arası okullar tamamen kapatıldı. Yarı açık denen süreçte okullarda vaka görülmesi.

Yunanistan’da okullar 10 Mart 2020’den itibaren kapalı kaldı ve hiç yüz yüze eğitime geçilmedi. İzlanda’da okullar ülke bazında hiç kapanmadı. Yarı açık olarak tanımlanan bu süreçte risk grupları ve bölgeler göz önünde bulundurularak eğitimin şekline karar verildi. İngiltere’de29 Mart 2020’den bu yana okullar yarı açık durumdadır. Açık ya da kapalı olma durumları parlamento kararıyla okulların inisiyatifine bırakıldı [8]. Fransa eğitimde devamlılık politikası adında bir yasa çıkardı. Okullardaki maske, mesafe ve hijyen önlemlerinin alınmasıyla birlikte örgün eğitime devam edilmesine karar verildi.

Hollanda’da süreç yarı açık veya kapalı olarak ilerlemektedir. COVID-19’un durumuna göre buna devlet karar vermektedir ve okullar da vakalarına göre yarı açık dönemlerde kendileri karar almaktadır. Bu karar verme süreci parlamentoda haftalık veri analizi ile yapılmaktadır. Genellikle ülke çapında uzaktan eğitim tercih ediliyorken bağlantı sıkıntısı olan, engeli bulunan ve başka ev içi problemler yaşayan öğrenciler COVID-19 olmadıkları sürece bu dersleri yüz yüze yapma şansına sahiptir.

Amerika’da okulların açık ve kapalı kalması hakkında kararlar eyalet bazında alındı. İlk vaka 20 Ocak 2020’de Washington’dagörüldükten sonra Mart 2020’de sırasıyla Ohio, Washington, Michigan, Florida ve California’da okullar acil durum önlemi olarak iki hafta süreyle geçici olarak dönem sonuna kadar kapalı kalma kararı alındı. Diğer eyaletlerde de benzer tarihlerde okul kapatma hakkında aynı kararlar alındı. 2020-2021 bahar döneminde Amerika genelinde okulların çoğu kısmi şekilde açıldı. Güncel verilere göre Amerika genelinde tüm okulların %9’u uzaktan, %54’ü hibrit, %37’si yüz yüze eğitime devam etmektedir [10]. Ohio’da yüz yüze eğitim veren kurumlar öğrencilere uzaktan eğitimi bir seçenek olarak sundu. Washington’da ise okullarda yüz yüze eğitim görmek isteyenler öğrencilere haftada en az 2 gün bu fırsat verildi. Florida’da öğrencilerin %65’i yüz yüze eğitim aldı.

Mart’ta da Britanya Kolombiyası’ndakiK-12 okullarında eğitim süresiz olarak askıya alındı. Tüm eğitim kurumları mart ayı sonunda kapatıldı. Yaz tatilinin ardından tüm okullar bir sonraki okul yılı için yeniden açıldı. COVID-19 Sırasında Kanada çapında eğitimi izleyen bir organizasyon, pandemi sürecindeki eğitim politikaları ve yaklaşımlarındaki farklılıkları karşılaştırmaktadır. Britanya Kolombiyası okul içi eğitimi desteklemek için çevrimiçi/uzaktan öğrenme fırsatlarının devamını benimsemektedir.

Saskatchewan eyaletinde, okul bölgeleri konumlarına ve tesislerine en uygun senaryoya göre Seviye 1 ile 4’ten birini seçebilmektedirler, bunlar tamamen  normal eğitimden, maske ve mesafeli eğitim, hibrit eğitim ve uzaktan eğitime kadar   sağlık   önlemleri kapsamında değişmektedir. Manitoba’da K-8 öğrencileri haftada 5 gün sınıf içi eğitime katılırken, 9-12 sınıf öğrencileri lisenin fiziksel mesafeyi sürdürme kapasitesine bağlı olarak haftada 5 güne kadar sınıfta bulunmaktadır.

Teknolojik Araçlar ve Altyapı Durumu

Ani bir kararla uzaktan eğitim modeline geçilmesi, özellikle öğretim teknolojileri alanında geri kalmış ülkeleri zora soktu. Salgının getirmiş olduğu ekonomik zorluklar da devletlerin, vatandaşlarının altyapı ve teknolojik aletler gibi gereksinimlerini karşılaması noktasında yetersiz kalmalarına sebep oldu. Çin’de merkezi hükümet tarafından eğitim
destekleyici teknolojik alet yardımı olmazken, yerel yönetimler maddi destek sağladı.

Örneğin Liaoning bölgesi yönetimi 20.000 yükseköğretim öğrencisi internete ve ekipmanlara ulaşabilsin diye 7 milyon Çin yuanı (RMB) para yardımında bulundu. Rusya Eğitim Bakanlığı 500.000 öğrenci ve 23.000 öğretmene bilgisayar ve ücretsiz internet erişimi sağladı.

Kore 280.000 öğrenciye bedava dijital cihaz kiralama imkânı sundu. Bunun yanı sıra Samsung ve LG gibi özel şirketler de öğrencilere ekipman temin etti. Eğitim Bakanlığı 3 büyük telekomünikasyon şirketi ile anlaşma yaptı ve EBS adlı eğitimsel yayın sistemlerini öğrenciler kullanırken internet veri kullanımını ücretsiz hale getirdiler.

Japonya’da COVID-19 öncesinde halihazırda var olan ve her öğrenciye bir bilgisayar ve yüksek hızlı internet ilkesi taşıyan GIGA Okul Projesi’nin salgın döneminde bütçesi arttırıldı. İngiltere’de öğrencilere devlet tarafından teknolojik cihaz dağıtılmadı. İtalya’da bazı bölgelerde öğrencilere laptop veya tablet dağıtıldı. Ancak bu, talebi karşılamadı.

Çünkü yapılan araştırmalarda öğrencilerinin %60’ının eğitime ulaşacak bir cihaza sahip olmadığı [22] ve %10’unun ise sadece bir akıllı telefona sahip olduğu bilgisine ulaşıldı. Bu sebeple öğrencilerin cihaz alabilmesi için bir miktar para hibe edildiği belirtildi. Fransa’da cihazı olmayan her öğrenciye devlet tarafından bir cihaz tahsis edildi. Özellikle engelli gruplarına uygun belgeler posta ile gönderildi. Yunanistan bakanlık kararıyla ve okullar aracılığıyla sadece öğrencilere değil, öğretmenlere de kapanmanın hemen ardından tablet ve bilgisayar temin etti.

Almanya’daki çoğu öğrenci cihaz ve bağlantı sıkıntısı yaşadıkları için uzaktan eğitim ile yeterli eğitimi alamamaktan şikayetçi oldular. Amerika’da öğrencilere ülke genelinde bir teknolojik cihaz dağıtımındansa, bazı bölgeler, yerel yönetimler ve okullar tarafından dağıtım gerçekleştirildi. Ohio Eğitim Departmanı, okulların ve bölgelerin internet bağlantısı ve teknoloji cihaz erişim sorunlarını ele almasına yardımcı olmak için, bir dizi kamu-özel iş ortağıyla birlikte çalışarak, RemoteEDx’i başlattı.

Uzaktan eğitim fırsatlarını geliştirmeyi amaçlayan bu araçlar paketi, internet bağlantısı ve teknoloji cihazlarının önündeki engellerin üstesinden gelmek için okullara ve bölgelere yerinde ön yükleme desteği sunan Bağlantı Şampiyonlarını (The Connectivity Champions) içermektedir. Bağlantı Şampiyonları, okulların ve bölgelerin, geniş bant hizmetlerini Ohio’da derhal genişletmeyi amaçlayan 50 milyon dolarlık BroadbandOhio Connectivity Grant ile bağlantı kurmalarına ve kullanımını en üst düzeye çıkarmalarına yardımcı oldu. Eyaletteki Cincinnati Bölgesinde, Cincinnati Devlet Okullarının harmanlanmış öğrenme modeli sırasında öğrencilerin evde kullanmaları için yaklaşık 30.000 elektronik cihaz dağıtılacağı; 2-3. sınıftaki öğrenciler iPad alırken, 4-12. sınıflardaki öğrencilerin bir dizüstü bilgisayar alacağı duyuruldu.

Çevrimiçi Öğrenme Ortamları ve Kaynaklar

Öğrencilerin ve öğretmenlerin teknik ekipmanlarının olması yüz yüze eğitimin hemen uzaktan eğitime dönüştürülmesi için yeterli değildi. Öğrencilerin ders kaynaklarına ulaşması ve öğretmenleriyle iletişim halinde bulunmaları için devletlerin eğitim bakanlıkları çevrimiçi portallar oluşturma ve televizyon yayını yapma gibi yollar denediler.

Çin’de Eğitim Bakanlığı Endüstri ve Bilgi Teknolojileri Bakanlığı ile ortak çalışma yürütüp ilk ve orta kademeli okullar için 50 milyon öğrencinin aynı anda kullanabileceği “Classroom on the Air” adında çevrimiçi bir portal oluşturdu. Bakanlığın 11 Mayıs’taki verilerine göre bu portal 2 milyar kez öğrenciler tarafından ziyaret edildi, ancak ülkenin fakir bölgelerinde yaşayan çocukların bu portala hiç erişemedikleri de kaydedildi. Yükseköğrenim kurumları için Eğitim Bakanlığı çevrimiçi öğrenmeye geçiş için bir rehber kitapçık hazırladı ve içinde 24.000 çevrimiçi ders bulunan 22 tane platform önerisinde bulundu. Bu materyallerin içerisinde lisans seviyesinde 12 disiplin, mesleki eğitim seviyesinde 18 disiplin içeren sanal
simülasyon deneyleri de bulunmaktadır. Çin’de kullanılan yazılımlar arasında iCourse, Dingtalk ve Mosoteach bulunmaktadır.

Rusya 27 Nisan 2020’de “My School Online” adında ortaokul öğrencilerine yönelik çevrimiçi ders ve ders kitabı materyallerini içeren bir TV programı başlattı. Eğitim Bakanlığı, öğrencilerin HomeHour adı altında ders çalışmalarını sağlamak amacıyla Vkontakte sosyal iletişim ağı destekli bir çevrimiçi maraton başlattı. Rusya’da kullanılan yazılımlar şu şekildedir: resh.edu.ru, yandex. textbook, teach.ru, dnevnik.ru. Bu web sayfaları öğretmenler, öğrenciler ve veliler
tarafından kullanılabilmektedir. Salgın sürecinde psikolojik destek alma ihtiyacının arttığını fark eden Rusya, psikolojik yardım kanalları açarak öğrencilere destek sağladı. Kore’de öğrencilerin %99,9’u internet erişimine ve teknolojik ekipmana sahip olduğu için, yazılımlara erişme oranları da oldukça yüksek oldu. Eğitim Bakanlığı 23 Mart 2020’de 2 adet çevrimiçi öğrenme platformu sağladı. Bunlardan biri EBS adı verilen eğitimsel TV yayın sistemi idi. Bu yayın
yaşları küçük olan öğrenciler içindi. Her bir sınıf seviyesi için ayrı bir TV kanalı bulunmaktaydı. Büyük sınıflardaki öğrenciler ise EBS canlı derslere internet vasıtasıyla izleyebildiler. Diğer çevrimiçi platform KERIS’ti. EBS ve KERIS’te toplam 50.000’e yakın kaynak bulunmaktaydı. Senkron derslerde kullanılan ortamlar;

İsveç’te Skola Hemma, Finlandiya’da YLE adındaki platformun Uzaktan Eğitim Tim’i, İngiltere’de BBC’nin COVID-19 sonrası düzenlediği Bitesize eğitim platformu, Yunanistan’da Pan Hellenik School Network, Fransa’da Espaces
Numeriques de Travail, My Classroom at Home, the ETINCEL, Eduscol ve yakın zamanda kurulan Nation
Apprenante kullanıldı [24]. Hollanda’da halihazırda var olan Lasopafstand.nl isimli web site kullanıldı.

Lumni ve Educ’ARTE isimli platformlar ise eğitim yayınlarını canlı veya asenkron izleme imkânı sundu. Bunların hepsi okullar açık olsa bile sürdürülmektedir. İtalya’da herhangi bir eğitim ağı kurulmadı, bunun yerine Miur, Amazon Webinar, G Suite for Education, Cisco Webex, Weschool, Treccani Scuola, Coursera gibi özel kurumların programları ve içerikleri sertifikasyon ve derse katkı olarak, okulların bütçesi ile bireysel kararlar üzerine satın alındı. TV yayını ile eğitime devam eden Avrupa ülkeleri Fransa, Yunanistan, İngiltere, Finlandiya ve İsveç’tir.

Finlandiya’daki TV yayınını diğerlerinden ayıran özelliği konuları yaş ve sınıf gruplarına bölmeden işlemesidir. Bunun sebebi öğrencilerin merak ettikleri her şeyi izlemeleri ve eksiklerini tamamlamalarını hedeflemektir. Bu TV kanalı akşamları ders yayınları sonrasında öğretmenlere çevrimiçi materyal geliştirme gibi faydalı ve eğitici içerikler de yayınlamaktadır. Fransa’da öğretmen, öğrenci ve veliler için uzaktan eğitim hakkında sıkça sorulan sorulara, profesyoneller tarafından güncel olarak cevap verilen bir bilgi platformu oluşturuldu.

Almanya’da devletin belirlemediği bir e-posta adresini, programı, yazılım servisini veya bir yayını izin almadan kullanmak kişinin bilgi gizliliği sebebiyle yasaktır. Bu yüzden öğretmenler sıkıntı yaşamaktadır. Devletin ise henüz yeni yeni bu imkanları sağlamaya başladığı ve bazı izinleri verdiği bilinmektedir. Amerika’da uzaktan öğretim yaygın olarak
uygulansa da kullanılan sistemler eyalet, bölge ve okullar arasında farklılık göstermektedir. Örneğin Ohio’da Stars, Apex, Google Classroom, Zoom, Kickboard gibi çözümler kullanılmıştır. Florida’da Zoom ile Clever, okul kapanışları yaşayan
tüm bölgelere tamamen ücretsiz olan bir video konferans deneyimi sağlamak için birlikte ortaklık yapmaktadır. Bununla birlikte bazı eyaletlerin eğitim departmanları, uzaktan eğitim sırasında okullara ve ebeveynlere rehberlik etmesi için,
sınıflarda öğretilen standartlarla uyumlu ücretsiz kaynakların bir listesini paylaşmaktadır: Michigan, Florida, Washington.
Amerika genelinde TV yayınları da uzaktan eğitime katkı sağlamaktadır. Herkese açık medya istasyonları, öğrenciler ve öğretmenler için uzaktan öğrenmeyi desteklemek ve okul sistemlerinin yanı sıra ailelere de gelişmiş destek
sağlamak için eğitim kaynakları sağlamada hayati bir rol oynamaktadır [46]. Örneğin, Washington’daki PBS üye istasyonları, öğrencilere uzaktan eğitim sağlamaya devam ederken eğitimcileri desteklemek için OSPI ile ortaklık yapmakta, yayında bulunan düzenli olarak planlanmış eğitim programına ek olarak, hafta içi sabah 9’dan öğlen 2’ye kadar 6-12. sınıflara yönelik içerik yayınlamaktadır.

Öğretmenlere Sağlanan Destek (Teknolojik ve Pedagojik)

Acil durum çözümü olarak uzaktan eğitime geçişte özellikle teknoloji destekli eğitim vermeye aşina olmayan öğretmenler zorluk yaşadı. Devletlerin birçoğu da öğretmenleri yeni sürece hazırlamak için hizmet içi eğitimler, çevrimiçi seminerler gibi ekstra aktivitelere yöneldi. 20,000 öğretmenine ücretsiz bilgisayar ve internet erişimi sağlayan Rusya Federasyonu Eğitim Bakanlığı kendi YouTube kanalından üniversiteler için çevrimiçi seminerler düzenledi. “Keep
Learning, Keep Teaching” yani öğrenmeye devam öğretmeye devam adındaki internet sayfalarında metodolojik destek ve ücretsiz çevrimiçi derslerin listeleri paylaşıldı. University 2035 adlı çevrimiçi platform da üniversitelere metodolojik destek sağladı. Ayrıca üniversitelerde metodolojik destek merkezleri kuruldu. Küresel Üniversite Laboratuvarı adında Eylül 2020’de bir proje başlatıldı. Öğrenci ve öğretmenlere yönelik sertifikalı bilimsel ve pedagojik çevrimiçi eğitimler verildi. Kore’de bu süreçte 495 tane okul pilot okul olarak seçildi.

Buradaki öğretmenler uzaktan eğitim tecrübelerini diğer öğretmenlerle paylaştı. 10,000 temsilcili öğretmen topluluğu oluşturuldu. Bu öğretmenler birbirlerine çevrimiçi derslerle ilgili fikir ve öneri alışverişinde bulundu. Teacher-on adı verilen gönüllü öğretmenler grubu ise teknik sorun yaşayan meslektaşlarının teknolojik aletlerine uzaktan erişim sağlayarak onlara destek verdiler. Japonya’da okullar yüz yüze eğitime devam kararı aldığında okullara ek öğretmenler atandı ve okul destek elemanları görevlendirildi. Her okula 2’şer ya da 3’er ek eğitimci atandı. Bu ek eğitimcilerin amacı öğretmenlere rehberlik edip, yol göstermekti. Okul destek elemanları ders hazırlığından, velilerle iletişimden ve okuldaki sağlık yönetiminden sorumlu oldular. Gerekli bölgelerdeki okullara psikolojik sağlık bakımı hizmet vermeleri için psikolojik danışman ve okul sosyal elemanları gönderildi. Yunanistan’da öğretmenlere kısa süren bir uzaktan eğitim ile dijital cihaz ve yazılım kullanımı eğitimi verildi. Aynı zamanda Yunan Eğitim Bakanlığı’nda bulunan bir ekip tarafından uzaktan eğitim süresince isteyen öğretmenlere teknik ve pedagojik destek sunuldu. Finlandiya’da YLE adındaki platformun sürekli öğretmenlerle iletişim kurarak onların ihtiyaçları doğrultusunda yayınları değiştirmesi ve geliştirmesi sağlandı.

Ohio’da “Future Ready Ohio Schools” (Yarına Hazır Ohayo Okulları) projesi eğitimcilere kişiselleştirilmiş öğrenci
merkezli öğrenmeyi uygulatmak için sağlam ve araştırmaya dayalı eylem planları oluşturmalarında yardımcı olmak için tasarlandı. COVID-19 krizine yanıt olarak, Michigan Eğitim Bakanlığı (MDE), geleneksel eğitimden uzaktan eğitim ortamına geçerken destek arayan öğretmenlere giriş niteliğinde rehberlik sağlamak için eğitim teknolojisi öğrenme ortaklarından kaynaklar sağladı. Florida’da ise, OTIS isimli bir girişim üzerinden, eğitimciler ve öğretmenler için ücretsiz profesyonel gelişim sunuldu ve uzaktan eğitim için bir dizi web seminerine erişim ikanı sağlandı. Bu eğitimler, SMART Learning Suite Online, Google ve Microsoft Teams’i içermektedir, ancak bunlarla sınırlı değildir.

Eğitim Sürecinin Planlanması ve Yönetimi

Ülkelerin süreci yönetmelerini etkileyen en önemli etken COVID-19’e yakalanan hasta sayısındaki artış oranıydı.
Çin’de Nisan 2020’de okulların yüz yüze eğitime geçmesi sene sonunda sınava girecek öğrencilere öncelik verecek şekilde kademe kademe gerçekleşti. 11 Mayıs 2020’de tüm bölgelerde lise son ve yükseköğrenim öğrencileri yüz yüze eğitime geçti. Böylelikle 107,79 milyon öğrenci okula dönmüş oldu. Yüz yüze eğitim alabilmek için öğrencilerin
ateşi ölçüldü ve nükleik asit testi yapıldı. Okulun bulunduğu bölgede vaka sayıları fazla ise uzaktan öğretime devam edildi. Devlet okullara maske, eldiven, dezenfektan, etanol, termometre ve kâğıt mendil temin etti. Normalde hep haziranda yapılan Gaokao denen ulusal üniversitelere giriş sınavı temmuza ertelendi. Şubat ve mayıs arası TOEFL,
IELTS, GRE gibi sınavlar yapılmadı. 17 Şubat’ta Eğitim Bakanlığı, Endüstri ve Bilgi Teknolojileri Bakanlığı yardımıyla ilk ve orta kademeli okullara çevrimiçi portal açtı.

50 milyon öğrenci aynı anda portala giriş yapabildi. 11 Mayıs’ta bu portal Çin’in 31 bölgesinden 2 milyar kez ziyaret edildi. Ancak yine de sosyoekonomik durumu düşük bölgelerdeki Çinli öğrenciler bu portala erişim sağlayamadı.
Rusya’da yüz yüze eğitime geçildiğinde sonbahar aylarında okulların %72’si yüz yüze eğitime devam etti. %20,4’lük kısmı ise vaka çıkan sınıfları uzaktan eğitime yönlendirdi. Tamamı kapanan okul oranı %7 oldu [5]. Sınıfta bir kişinin COVID-19 testi pozitif çıkarsa sınıf 2 hafta karantinaya alındı. 85 bölgede sınıfta maske zorunlu tutulmadı. Rusya okul öncesi eğitim için merkezi bir karar almaktansa, okulların açık kalması kararını yerel yönetimlere bıraktı.

Kimi okul öncesi kurumlar kapanırken, kimileri de küçük gruplar halinde eğitime devam etti. Ülke genelinde yapılan mezuniyet ve üniversiteye giriş sınavları ertelendi. Teknolojik aletlere ve internete erişimin çok yüksek olduğu Kore’de 20 Nisan’daki verilere göre öğrencilerin %98,9’u çevrimiçi derslere katıldı. Eş zamanlı derslerin yanı sıra 3 farklı ders işleniş şekli uygulandı. Bunlardan biri öğretmenlerin konu anlatımlarından oluşan ders videolarını öğrencilerin izlemesi şeklinde, bir diğeri videolar izlendikten sonra öğrencilerin aktivite yapıp, çevrimiçi tartışmalara yorum bırakarak derse katılmaları ve geri dönüt almaları şeklindeydi. Son yöntem ise öğrencilere kompozisyon yazımı gibi görevler verilip kişisel gelişimlerinin takibi şeklindeydi.

Öğrencilerin devamsızlık durumları; eş zamanlı derslere katılıp katılmamaları, video izlenen derslerde ise öğrenme
yönetim sistemlerine giriş geçmişleri ve verilen ödevleri yapıp yapmamaları göz önünde bulundurularak hesaplandı. Yazılı sınavlar yüz yüze eğitime geçene kadar ertelendi. Devlet çalışan anne ve babalara acil durum çocuk bakımı desteği sağladı ki bu diğer ülkelerde karşılaşılmayan bir yardım türüdür.

Japonya pandemi sürecini diğer ülkelerden daha farklı yönetti. 1 Haziran’da okulları açtı. 31 Haziran’a gelindiğinde 12 milyon öğrencisinin 242’sinin enfekte olduğunu ve bunların sadece %5’inin hastalığa okul kaynaklı yakalandığını açıkladı. Japonya uzaktan eğitimden çok, yüz yüze eğitim için düzenlemelerde bulundu. Okullar geri kalan çocuklara
ek destek öğrenim imkânı sağladı. Haftalık program tekrar tasarlandı.

Uzun tatiller kısaltılıp, cumartesi günleri telafi dersleri yapıldı. Müfredat hafifletilip, yetişmeyecek konular bir ya da iki yıl sonraya kadar ertelendi. Eğitim Bakanlığı hiçbir öğrencinin dezavantajlı olmasını istemedi. Bu sebeple liselere giriş sınavı için eğer bir öğrencinin değerlendirilmesi gereken performansı o etkinlik iptal edildiği için değerlendirilemiyorsa, öğrencinin başka aktivitelerindeki performanslarının değerlendirilmesi kararı alındı. Normalde ocak ve mart ayları arasında yapılan üniversitelere giriş sınavları yerine, Eğitim Bakanlığı üniversitelerin öğrencilerin gayretlerini ölçecek, bireysel çevrimiçi görüşme tarzında ölçme ve değerlendirme kullanmalarını önerdi.

Yükseköğrenimde ise üniversitelerin %83,8’i uzaktan ders verdi. Uzaktan eğitimde bir istisna olarak ders kredi sınırlamasından o dönemki öğrenciler muaf tutuldu. Finlandiya’da yüz yüze eğitime geçilirken sınıf mevcudunda azaltma yapıldı. Öğretmenlerin çalışma saatleri uzatıldı. Sınavlar daha çok derse katılım sırasında veya ders sonrası yapılarak derste tekrar edilen portfolyo tarzı bir ölçme değerlendirme olarak verildi.

Sınav değil ama çalışma planı olarak sunuldu. Bu denetimler sayesinde öğrencilerin uzak kaldığı bir buçuk ayda bile portfolyo olarak tasarlanan ölçme ve değerlendirmede başarının aşırı derecede düşmediği ve öğrencilerin aktif olarak derse katıldığı gözlemlendi. Sürecin nasıl gittiğini değerlendirmek ve derse katılımı artırmak amacıyla okul yöneticileri öğretmenleri; öğretmenler ise öğrenci ve velileri düzenli bir şekilde arayarak bilgilendirme ve motivasyon konuşmaları yaptı.

İngiltere’de özel okullarda günlük ders saati 4 saati bulurken, devlet okullarında bu saat 1’e düşmektedir.
Ödev yapma ve derse katılma oranları ise yüzde 60’tır [55]. Bunun sebebi de devlet okullarında çalışan öğretmenlerin kendi istekleri doğrultusunda çevrimiçi ders, ödev takibi ve değerlendirme yapması, bunun standardizasyonunun
sağlanmamasıdır [56]. İngiltere sınav yönetiminde diğer ülkelerden çok farklı bir yol izledi.

Ülke genelinde tüm sınavları iptal etti. Öğretmenlerin öğrencilerine tahmini bir dönem sonu notu vermesi istendi. İtalya’da üç ay hiç ders yapılmazken, yapılamayan derslerin telafisi güz döneminde yapılan yüz yüze eğitime ek olarak evden devam eden bir uzaktan yetiştirme eğitimiyle desteklendi. Bu süreçte derslerin %95’inin teknoloji aracılığıyla yapıldığı ifade edildi. Sınavlar iptal edildi ve öğrenciler otomatik olarak bir sonraki sınıfa geçirildi.

İsveç’te uzaktan eğitimde yaşanan sınav güvenirliliği endişesi sebebiyle grup projeleri verildi. Uzaktan da olsa öğrencilerin grup çalışması yapması ve beraber çalışması pandemi sürecinde de başarılarını olumlu yönde etkiledi. Devamlılık sadece derse katılım olarak değerlendirilmeyip aynı zamanda derste sorulan soruların ilgi ve alakayla
cevaplanması olarak ölçüldü. İsveç’te yıllık müfredatın tamamlanması koşuluyla, öğretmenler ders işleme süreçleri ve yöntemlerinde özgür bırakıldı.

Yunanistan güz döneminin başından beri uzaktan eğitim vermektedir. Hâlihazırda internet erişimi %99,9
olmasına rağmen, bu eğitimlere erişme problemi yaşayan öğrencilere çok düşük bir ücretle kablolu telefon
hattı imkânıyla katılım hakkı sunuldu.

Almanya, diğer Avrupa ülkelerinden farklı olarak, her şeye rağmen, sınavları yüz yüze gerçekleştirdi.

Fransa’da uygulamalı sınavlar ertelenirken, teorik derslerin sınavları için yıllık not, ödev miktarı ve kalitesine göre değerlendirildi. Kitapların kütüphanelerce dağıtılması, velilerin çocuklarını tedbirli davranmaya teşviki, üniversitelerin ve öğretmenlerin pedagojik ve teknik desteği, bazı özel ve devlet kurum ve kuruluşlarının cihaz dağıtımı, eğitim kurumlarının velilerle haftada en az bir kez görüşmesi ve bunların iş birliği içinde çalışması, Fransa’da okulların sadece %1’inin COVID-19 vakaları nedeniyle kapalı olmasını sağladı. Böylelikle eğitimde devamlılık politikası sürdürülmüş oldu.


İzlanda sınavlarını birkaç hafta gecikmeyle yüz yüze yaptı. Eğitim sürecinde teorik eğitimlerin tamamlanmasına öncelik verdiler. İki haftalık okul kapanmasının ardından, uygulamalı eğitimlerin telafisi sıkıştırılmış programlarla yapıldı. Devamsızlığı ve okul bırakmayı önlemek için haftada bir kez öğrencilerle telefonlaşarak pedagojik ve psikolojik destek verildi.

Hollanda’da ise sadece uygulamalı eğitimler ve sınavlar için yüz yüze görüşülmektedir. Bunun dışında eğitim olabildiğince uzaktan yapılmaktadır. Yüz yüze yapılan eğitim faaliyetleri ise yoğunluğu önlemek için, gündüz saat 11 ile 15 arasında ve akşam 8’den sonraki saatlerde yapılmaktadır. Mezuniyetler yarım yıl ertelenmiş durumdadır. Bunun sebebi ise sınavların azaltılmış sınıflarla yapılması, COVID-19 maskemesafe kurallarına ve devletin belirlediği sağlık uygulamalarına uyulmasıdır. Üniversiteler yıllık programlarını değiştirip güncellemektedir. Üniversiteye geçme sınavları ise dijital hale getirildi ve sınav süreleri COVID-19 nedeniyle uzatıldı. Bu sınavlar okulda sağlık kurulunun belirlediği kurallara göre yapılmaktadır. Uzaktan eğitime geçiş ve adaptasyonun hızlı olduğu düşünülmektedir.


Amerika’da ise Mart 2020’nin sonunda, Eğitim Bakanlığı, Her Öğrenci Başarır Yasasındaki (ESSA) test gerekliliklerinden feragat ettiğini duyurdu ve Columbia Bölgesi ve Porto Riko ile birlikte 50 eyaletin tümü eyalet sınavlarını iptal etti [62]. 2020- 2021 Öğretim yılında okullar kısmen açık politika izledi. Amerika’da okulların ders programları ve okul saatleri gibi birçok konuda izleyeceği prosedürler çoğunlukla kendilerine bırakılmakla birlikte, salgının ilk döneminde çoğu eyalet yıl sonuna kadar okulları kapatıp, uzaktan eğitimi teşvik etti.

Yeniden açılma planları kapsamında ise eyaletlerin eğitim departmanları ayrıntılı yönergeler ve kılavuzlar yayınlayarak, okulların buna göre kendi planlarını yapmalarına izin verdi. Örneğin Ohio hazırladığı yönergeye göre, eyaletteki her okulun hazırladığı Uzaktan Öğrenme Planlarını listelemiştir . Okullara göre ders saatleri ve süreleri değişiklik gösterse de senkron, asenkron, uzaktan ve yüz yüze eğitimin hibrit şekilde uygulandığı görülmektedir.


Prof. Dr. Soner Yıldırım

Related post