Öğretmenler aşılanırken okulların karşı karşıya kaldıkları sorular

Rob Ford, Moldova, Kişinev Heritage International School Direktörü
Moldova’da öğretmenler, öncelikli olarak aşılanacak gruplar içerisinde yer alıyor; ancak bu durum, üzerinde önemle durulması gereken bir dizi soruyu da beraberinde getiriyor.
Meslektaşlarıma, Covid-19 aşısı konusunda öncelik tanınacağı haberi karşısında, neredeyse Dacia Boulevard’a bakan ofisimin penceresinden akan trafiğe karşı sevinç içinde haykıracaktım. Pandemi bizi bu duruma getirdi.
“Hepimiz güvende olana kadar hiçbirimiz güvende değiliz”
Antonio Guterres, BM genel sekreteri, Ocak 2021
Öte yandan, tüm ekibinizin aşı sürecinin tamamlanmasıyla, aşı programlarının getireceği tüm avantajlara karşılık, okul liderlerinin üzerinde düşünüp cevap bulmak durumunda kalacağı bazı sorular var.
Şimdi size bugüne kadar karşılaştığım önemli sorunlardan ve bunlarla nasıl başa çıktığımızdan bahsetmek istiyorum.
Veliler, öğrenciler ve personel arasında aşı konusunda yaygın olan yanlış duyumlarla nasıl mücadele ediyoruz?
Tıpkı 2020 yılında yaptığımız gibi, DSÖ gibi uzmanların bilgilerinden faydalanıyor ayrıca, yerel hastanelerdeki epidemiyoloji uzmanlarının katılımıyla halka açık, özel bilgilendirme etkinlikleri (elbette ki çevrimiçi ortamda) düzenliyoruz.
Aynı zamanda, başka okullardan meslektaşlarımızı da “Myth-busting Vaccination Disinformation” (Aşı Konusundaki Dezenformasyona Son Veriyoruz) başlığı altındaki bu oturumlara davet ediyoruz.
Okullardaki, işyerlerindeki ve aileler arasındaki aşı tedirginliğini yapıcı bir şekilde ele almak çok önemli. Bu anlamda şu genel tavsiyelerin kendi okul çevremde işe yaradığını gördüm;
- İnsanlara zaman tanıyın ve endişelerine kulak verin.
- Bilimsel verilerle konuşun.
- Bunu neden yaptığımızı anlatın ve gösterin.

İçinde bulunduğumuz durum, hizmet sözleşmelerimize ve iş ilişkilerimize etki edecek mi?
Yalnızca personeli aşı olmuş, harici hizmet sağlayıcılarla çalışmak zorunda kalabiliriz.
Uluslararası okullarda temizlik, yeme-içme, tesis ve güvenlik hizmetleri için çok sayıda yerel yardımcı personel çalıştırılıyor. İşte bu hem ticari hem ahlaki açıdan karşı karşıya olduğumuz ve cevabı kolay olmayan bir soru.
Aşı, zorunlu hale veya işe giriş şartı haline gelirse ne olur?
Bu soru, önümüzdeki aylarda okul liderleri, valiler ve hukuki işler birimlerini çokça meşgul edecek.
Buna kısaca, “aşı olup olmamak bireysel bir tercihtir” şeklinde cevap verilecektir. Bununla birlikte, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin, aşının bazı durumlarda mecburi olabileceği yönündeki hükmü, bizim gibi Avrupa’da yaşayan kişiler açısından tartışmanın boyutunu kesinlikle artırıyor. Aşının, gelecekte okullarda çalışacak kişiler için bazı ülkelerce zorunlu hale getirilmesi de olası.
Yabancı öğretmenlerin, belirli ülkelerde çalışma vizesi alabilmek için, sağlık taramasından geçmeleri ve bir dizi aşı yaptırmaları gerektiğini de biliyoruz.
Covid-19 aşısı, birgün tüberküloz ya da sarı humma aşısından farksız bir hal alır mı? Kendi ülkenizden, yabancı ülkedeki okulunuza giderken ya da dönüş yolunda bir aşı pasaportu göstermeniz gerekecek mi?
Bu süreç daha ne kadar devam edecek?
Şu an itibarıyla, bu konuda net bir cevap bulunmuyor. Ancak, tamamen rahatlayarak, halihazırdaki aşılama ve Covid-19 sürecinin son aşama olduğunu düşündüğümüz bir senaryoda, aklımızda bulundurmamız gereken bir soru bu.
Geldiğimiz noktada, virüsün mutasyona uğramasıyla, yeni varyantların ortaya çıkması, 2021’de Avrupa’yı vuran ve kısıtlamaların getirilmesine neden olan üçüncü dalganın sorumlusu olarak görülüyor.
Maske kullanımı ve diğer önlemler devam edecek mi?

ABD’li 20 okulun katıldığı uzun süreli bir Amerikan araştırmasına göre 2021’in sonuna doğru bu konuda bir cevap sunabilir. Rastgele seçilmiş iki kontrol grubunun kullanıldığı çalışmada, bağışıklığı olan kişiler üzerinde aşının etkinliği ile kişiler ve gruplar arasındaki aşılama sonrası bulaşma etkileri araştırılıyor. Pandeminin bitirilmesine giden yol ikinci seçenekten geçiyor.
Bu anlamda, başka beklenmedik durumlar da çıkabileceğini düşünüyorum. Ama şimdilik, personel aşı olmuş olsa da maske takmak dahil, okullardaki güvenlik önlemlerimizi devam ettireceğiz.
Bu çalışmalara ve aşı olan personelin çocuklarla birlikte okula dönmesine ilişkin etkileri, etkinliği ve verileri bir süre daha incelememiz gerekecek.
Maske takarak ve önlemlere uyarak geçirdiğimiz bu kışa ilişkin, okul çevremizde dikkatimizi çeken bir durum da grip ve nezle vakalarının neredeyse hiç görülmemiş olması. Şu an için çocuklara aşı yapılacağını öngörmüyoruz ama bu durum kesinlikle an meselesi.
Okulların, fiziksel olarak açık kalma şansının artması için, dünya genelindeki okul topluluklarının ve okul yöneticilerinin benimsemeleri gereken bir diğer bakış açısı personel aşılama süreci planlamalarında yeni bir düzenlemeye ihtiyaç olduğudur.
Pandemiyle geçecek muhtemelen üçüncü akademik yıl için bu durumun neler gerektireceği henüz net olmasa da umuyoruz ki bu, 2020-21 dönemine benzer son yıl olur.
Rob Ford, Moldova, Kişinev Heritage International School Direktörü