Liseden Üniversiteye Geçişte Farklı Bakış Açıları
İçlerinde dünyanın ilk üçte yer alan Bilim Adamı Harvard Üniversitesi’nden Prof Tony Wagner, OECD Eğitim Bölümü’nden PISA Direktörü Dr. Andreas Schleicher, Cambridge Üniversitesi – CIE’den Rhona Armour, Avustralya Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye Başkanı ve Sydney Üniversitesi Akademisyenlerinden Dr. Kelvin Gregory, Alman Jacobs Üniversitesi’nden Dr. Heiko Walkenhorst’de yer aldığı dünya üniversiteleri Horizon Group ev sahipliğinde bir araya geldi.
MEB Yükseköğrenim ve Yurtdışı Eğitimler Genel Müdürlüğü yetkilisi: “Üniversiteye girişte ders dışı etkinlikler de puanlanacak”
“Liseden Üniversiteye Geçişte Farklı Bakış Açıları” paneline konuşan MEB Yükseköğrenim ve Yurtdışı Eğitimler Genel Müdürü yetkilileri, yükseköğretime geçişte üzerinde çalıştıkları yeni sisteme dair bilgiler verdi. “Yükseköğretime geçişte öğrencinin ders dışı uğraşlarını, sanat, spor ve boş zaman etkinliklerini de göz önüne alarak puanlandıracağımız bir sistem düşünüyoruz. Eğitimde bilgiyi önceleyen sistem yerine becerileri de ön plana alan yeni bir sistem kurma peşindeyiz” dedi.
İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliğiyle düzenlenen “Liseden Üniversiteye Geçişte Farklı Bakış Açıları” panelde Cambridge-CIE ve Harvard’ın da aralarında bulunduğu birçok seçkin dünya üniversitesi, liseden üniversiteye geçişte uyguladıkları eğitim stratejileri, üniversiteye geçiş sistemleri ve üniversitelerin öğrenci seçiminde uyguladıkları kriterleri anlattı.
OECD Eğitim Bölümü yöneticilerinden PISA Direktörü Dr. Andreas Schleicher ve Harvard Üniversitesi’nden Prof. Tony Wagner’in de video konferansla katıldığı panelde, Cambridge Üniversitesi-CIE’den Rhona Armour, Alman Jacobs Üniversitesi’nden Dr. Heiko Walkenhorst, Avustralya Müfredat Değerlendirme ve Raporlama Bölümü yöneticilerinden Dr. Kelvin Gregory ve MEB Yükseköğrenim ve Yurtdışı Eğitimler Genel Müdürü Yrd. Doç. Dr. Semih Aktekin yer aldı.
21.yüzyılda başarılı olabilmenin ve dünyaya uyum sağlayabilmenin yolu, eğitimden geçiyor.
Panelin açılış konuşmasını gerçekleştiren Horizon Eğitim Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Gültekin; 21.yüzyılda başarılı olabilmenin ve dünyaya uyum sağlayabilmenin yolu, eğitimden geçiyor. Bu nedenle her yıl, dünyanın dört bir yanından yüzbinlerce öğrenci, gelişmiş ülkelerin üniversite eğitimlerinden faydalanmak amacıyla, seyahat ediyor.
Okullar öğrencilerine; uluslararası denklik kazandırmak, başarılarına göre, dünyanın önde gelen marka üniversitelerine direkt geçiş imkânı yaratmak, burs olanaklarından yararlandırmak, üniversitelerin ve işverenlerin aradığı, bilgi ve algılama becerilerini güçlendirmek, ve de öğrencilere, ezberden uzak, özgür öğrenme ve yapıcı düşünme becerileri kazandırmak için, uluslararası geçerli bir lise eğitimi ve uluslararası geçerli, sınavlar sunuyor.
Üniversiteye girişte büyük yenilik
Panelde konuşan MEB Yükseköğrenim ve Yurtdışı Eğitimler Genel Müdürü Yrd. Doç. Dr. Semih Aktekin, 22 farklı ülkeye burslu öğrenci gönderdiklerini ve eğitimde uluslararasılaşmaya büyük önem verdiklerini kaydetti. “Dünya insanı yetiştirmek istiyoruz ve ötekini tanımak zorundayız. Ötekini tanıyarak kendimizi daha iyi tanırız. Biz eğitimde sivil kurumların, özel sektörün önünü açıp eğitimin kalitesini artırmaya çalışıyoruz” diyen Aktekin, üniversiteye girişte üzerinde çalıştıkları sisteme dair ilk bilgileri paylaştı. Aktekin, “Yükseköğretime geçişte öğrencinin ders dışı uğraşlarını, sanat, spor ve boş zaman etkinliklerini de göz önüne alarak puanlandıracağımız bir sistem düşünüyoruz. Eğitimde bilgiyi önceleyen sistem yerine becerileri de ön plana alan yeni bir sistem kurma peşindeyiz” dedi.
“Google’da A ve B’den daha düşük dereceli öğrenciler var”
Küresel eğitim sektörüne yön veren üç önemli isimden biri olarak kabul edilen Harvard Üniversitesi’nden Prof. Tony Wagner da, paneldeki konuşmasında geleneksel eğitim ve öğrenci seçme metotlarının değiştiğini, öğrencilerden beklentilerin de farklılaştığını anlattı. Prof. Wagner, “Artık karşılaştırmalı eğitim bir avantaj değil. Dünyanın şu anda beklediği farklı yeterlilikler var. Şimdi referans değil yeterlilik, beceri istiyorlar. Takım çalışması ve entelektüel mütevazılık önemli. Amerika’da biz iyi öğrencileri görüşmelere alıyor, simülasyon yapıyoruz. Takım çalışmasındaki becerilerini gözlemliyoruz. Eğitim sisteminde standart testler, yeteneklerle ilgili hiçbir şey anlatmıyor” diye konuştu. İdeal olarak her öğrencinin kendi yeterliliklerini anlatan dijital bir portföy oluşturması ve burada becerilerini kanıtlamaları gerektiğini söyleyen Prof. Wagner, “Google şimdi sadece A ve B dereceli öğrencileri almıyor. Yeterliliklerini göstermiş daha düşük dereceleri öğrenciler de var” dedi. Prof Wagner, eğitimde yeni beklentiler ve değişen ölçüm sistemlerini; Amerika’da BARD adlı sanat okulunun liseyi bitirme şartı aramadan ve geleneksel bir giriş sınavı da yapmadan öğrencilere 4 makale yazdırdığını ve bu makalenin kendi standartlarını karşılamasının yeterli olduğu örneğiyle anlattı.
Cambridge CIE, Jacobs Üniversitesi ve Avustralya kendi sistemlerini sundu
Panele OECD Eğitim Bölümü yöneticilerinden ve dünyanın en ileri ölçme ve değerlendirme sistemi olan PISA sınav sisteminin mucidi ve PISA Direktörü Dr. Andreas Schleicher de video konferansla katılarak soruları yanıtladı. Schleicher, üniversiteye girişte okula dayalı sistemlerle merkezi sistemler arasında farklı sorunlar bulunduğunu, ülkesi Almanya’da her bir okulun kendi sistemini uyguladığını söyleyerek her bir sistemin kendi içeriğinin belirlenmesinin önem taşıdığını vurguladı.
Panelde Cambridge Üniversitesi-CIE’den Rhona Armour, Cambridge okullarında uygulanan öğrenci seçme sistemini detaylı bir sunumla paylaşırken Alman Jacobs Üniversitesi’nden Dr. Heiko Walkenhorst ve Avustralya Müfredat Değerlendirme ve Raporlama Bölümü yöneticilerinden Dr. Kelvin Gregory de ülkelerinde uygulanan yükseköğretime geçiş ve öğrenci alım sistemlerini katılımcılarla paylaştılar.
“Öğrenciler dünyanın seçkin üniversiteleriyle buluştu.”
Program süresince ayrıca Tarabya İngiliz Okulları öğrencilerimiz başta olmak üzere Milli Eğitim Bakanlığı’nın lisans ve yüksek lisans burslu öğrencileri de katılımcı üniversiteleri yakından tanıdılar. Okul kampüsünde kurulan standlarda üniversite yetkilileriyle karşılıklı görüşme fırsatı yakalayan öğrenciler ilgili okulların öğrenci kabulü, eğitim sistemleri ve akademik programları konusunda yetkili isimlerden detaylı bilgiler edinirken programa katılan üniversiteler de kayıt alma imkânı buldular.