COVID-19’un Eğitim ve Öğretim Üzerindeki Etkileri: Zorluklar ve Fırsatlar

Prof. Dr. Anne Green – Birmingham Üniversitesi
Profesör Anne Green, mevcut durumda karşı karşıya kalınan birçok zorluk ile birlikte koronavirüsün sektörü yeniden şekillendirmeye ve dönüştürmeye yönelik sağladığı fırsatları da kapsayacak şekilde COVID-19’un eğitim ve beceriler üzerindeki etkisini ele aldı.
Okulların kapatılması ve eğitim başarısına ilişkin olarak öne çıkan eşitsizlikler
Pandemi sebebiyle online eğitime geçilmesine rağmen, okulların kapatılmasının öğrencilerin daha yavaş öğrenmesine veya öğrenme süreçlerinin düşmesine yol açtığına ilişkin ciddi bir endişe var. Bu yalnızca İngiltere ve Birleşik Krallık’ta değil, uluslararası ölçekte yaşanan bir sorun ve dünya genelinde önceki salgınlarda da bir problem olarak kendini göstermişti. Bu bağlamda altta yatan sorunlar, okulların kapatılması sebebiyle eğitim hizmetleri erişilebilirliğinin azalması ve evde kullanılacak eğitim materyallerinin eksikliğidir. (özellikle finansal açıdan güçlük yaşayan veya öğrenmeye ilişkin aile desteğinin az olduğu hanelerdeki çocuklar için). Aynı zamanda bazı kesimlerde, pandeminin yarattığı okula dönüş korkusu veya duygusal stres nedeniyle okuldan faydalanma oranının düşeceğine (en azından yeniden açılma sonrası ilk safhada) ilişkin endişeler bulunuyor. Uzaktan eğitimin/dijital teknoloji kullanımının öğrenme üzerindeki etkisi de dahil olmak üzere hafifletici önlemler hakkında sınırlı bulgu mevcut.
Savaşlar ve doğal afetler sırasında okulları mümkün olduğunca açık tutmak için girişimlerde bulunulmuştur. Economist’te yakın zamanda yayımlanan bir makalede, kriz durumlarında okulların kapatılmasından dolayı kaybedilen okulda öğrenme süresinin, eğitim başarısı üzerindeki etkileri ve bunun öğrencilerin yükseköğrenimlerini tamamlama ihtimalini azaltabileceği vurgulanmıştır. Bulgular, kısa vadeli kapanmaların, uzun vadeli etkilerine işaret ediyor. Açıktır ki dijitalleşme, online ortamda çok daha büyük oranda öğrenme imkanı sağlıyor. Ancak öğrenciler arasında teknolojiye erişim ve uygun çalışma ortamlarının yanı sıra ebeveyn desteği açısından da farklılıklar bulunuyor.COVID-19 nedeniyle okulların kapatılmasının eğitim başarısı üzerindeki etkileri hakkında yayımlanan Ekonomik Performans Merkezi Raporu’nda yer alan 2018 PISA verilerinin OECD analizine göre, Birleşik Krallık’ta ekonomik olarak dezavantajlı ortaöğretim öğrencilerinin %40’ı tarafından online eğitim platformlarına erişim sağlanabiliyorken daha avantajlı akranların %70’i bu platformlara erişebilmektedir.
Eğitim başarısı için önemli olan ve işverenler tarafından da değer verilen sosyal ve duygusal beceriler, eleştirel düşünme ve azimli çalışma gibi online ortamda uygulanması daha zor olan becerilerin geliştirilmesi konusunda da birtakım endişeler söz konusu. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki karantina mevcut eşitsizlikleri daha da artırdı. OECD’den alınan verilere göre, pandemi sebebiyle uygulanan kısıtlamalar sırasında aile ve arkadaşlar ile iletişim kurma gibi alışkanlıklar da eğitim durumuna paralel olarak artmakta ve depresyon oranı azalmaktadır.
Birmingham’da karantinanın eğitim açısından etkilerini inceleyen araştırmalar devam ediyor. Birmingham Education and COVID-19 Initiative (Birmingham Eğitim ve COVID-19 Girişimi), Birmingham Şehir Konseyi ve diğer paydaşlar ile birlikte bu konu üzerinde çalışıyor. Araştırma, özellikle eğitim sisteminde ve okuldan İleri Eğitime (FE) ve Yükseköğrenime (HE) geçiş aşamasında olan dezavantajlı gruplar üzerindeki etkiler, teknolojiye erişimi olmayan veya kısıtlı erişimi olan öğrencilere ilişkin öğrenme sonuçları ve kurumsal sistemlerle ilgili liderlik sorunlarına odaklanıyor.
Eğitim Politikası Enstitüsü, eşitsizliklerin yayılımını kontrol altına almak ve mevcut erişim açığının daha da büyümesini engellemeye yardımcı olmak için politika önerileri oluşturdu. Bu öneriler şu önemli hususları içeriyor;
- Tüm çocuklar için yaz tatilinde eğitim imkanları sağlanmalı
- Geçiş aşamasındaki veya ulusal sınavlara girecek olan öğrencilere ek destek sağlamak için öğrenci primleri bir yıllığına arttırılmalı
- 16 – 19 yaş aralığındaki öğrencilere yönelik mesleki dersler bir yıl uzatılmalı
- çıraklık için de büyük oranda esneklik sağlanmalı
- Destek kredileri uzatılmalı
- Yetişkinlerin yeniden beceri kazanmaları için daha fazla destek sağlanmalı
- Yetişkin Eğitim Bütçesi için uygunluk kuralları esnetilmeli ve 24 yaşın üzerindeki kişilerin ikinci bir Seviye 3 yeterliliği almalarına imkan tanınmalı
Üniversiteler de belirli zorluklar ile karşı karşıya kalmıştır.
- Konaklama, yeme içme ve konferanslardan kazanılan gelir kaybı (tüm üniversiteleri etkilemiştir)
- Gelen yabancı öğrenci oranında önemli oranda düşüş
- Yerel öğrencilerinin eğitimindeki olası gecikmelerde artış
Fırsatlar
COVID-19 pandemisi bazı fırsatları da beraberinde getirmiştir. Online eğitime geçişin teknolojiyle daha fazla etkileşimi ve daha verimli eğitim ve öğretim uygulamalarını teşvik etmesi halinde, bunun bazı faydaları olabilir.Ancak bu faydalar henüz bilinmiyor ve dolayısıyla da ölçülemiyor. Şüphesiz, eğitim ve öğretim sisteminin bozulması, dijital tekliflerin genişletilmesine yönelik fırsatlar doğurmuştur. İdeal olarak bu yeni tekliflerin, dijital araçlar kullanılarak belirlenen, kişilere yönelik olarak işe yarayan unsurlara dayanması gerekir. Aynı zamanda; simülatörler, artırılmış sanal gerçeklik veya yapay zeka gibi yenilikçi ve dijital pedagojik yaklaşımlara yönelik seçenekler bulunuyor. Canlı bir EdTech (Eğitim Teknolojisi) endüstrisi doğabilir.
David Goodhart, “Policy Exchange” makalesinde daha radikal bir şekilde, COVID-19 krizinin Birleşik Krallık’ta eğitim ve öğretim sisteminin ekonomik ve toplumsal ihtiyaçlara uyumunu iyileştirmeye yönelik bir fırsat sağladığını ileri sürüyor.Goodhart’ın önerilerinden biri, eğitim veya yeniden eğitim için en az 3.000 İngiliz Sterlin’i değerinde yeni bir “Fırsat Hibesinin” sunulmasıdır. Bu hibeleri, eğitim sağlayıcılarının veya FE okullarının mesleki derslere katılan bireyler için onaylı sağlayıcılardan almasını önermiştir. Ayrıca bu kapsamda, bireylerin eğitim tercihlerine ve işgücü piyasasına yön vermelerine yardımcı olmak adına, doğabilecek iş fırsatları ile ilgili beceriye sahip kişilerin ortalama maaşları hakkında bilgilerin de sağlanmasını tavsiye etmiştir.
Diğer öneriler ise yeni başlayan kişiler için çıraklık vergisinin askıya alınması ve bunun yerine mezunlara (COVID-19 krizinden büyük oranda etkilenen kişiler) ve 24 yaşa kadar olan gençlere odaklanan, hükümet ve işverenlerin tüm maliyeti yarı yarıya bölüştükleri, basitleştirilmiş bir modelin uygulanmasını kapsıyor. Ayrıca COVID-19 krizinin, FE ve HE sektörleri arasında daha sıkı bir işbirliğini teşvik etmeye ilişkin bir fırsat sağladığını da belirtiyor.
HE sektörünün hayat boyu öğrenme fikrini teşvik etmesine ve buna büyük bir ivme kazandırmasına yönelik bir fırsat da söz konusudur. Goodhart, bir yıllığına uygulanabilecek tek seferlik bir önlem olarak hükümetin, İngiliz üniversitelerinin sağladığı tüm eğitimleri 25 yaş ve üzeri vatandaşlar için ücretsiz hale getirmeyi düşünebileceğini ifade ediyor.
Sonuç olarak, COVID-19 krizi, eğitim ve öğretim sistemlerinin uyum sağlama ve yanıt verme yeteneğini güçlendirmek için dayanıklı bir sistem oluşturma ihtiyacına işaret ediyor. İhtiyaç duyulan yatırımın, nasıl finanse edileceğine ve etkin bir sunum için gerekli becerilerin nasıl geliştirileceğine ilişkin soru işaretleri mevcut. Ancak son iki ay içinde online eğitime geçişe verilen yanıt, kriz zamanında nelerin başarılabileceğini gözler önüne seriyor. COVID-19 krizinin mesleki eğitim ve öğretim (VET) sistemleri üzerindeki etkisini ve bu sistemdeki sonuçları inceleyen bir OECD analizi, farklı ülkelerde online ve sanal platform kullanımındaki artışa, eğitim kesintileri veya uzatmalarına, çıraklar için ücret desteğine, önceden alınan eğitimin tanınması ve yeniden görevlendirilen çalışanların tekrar eğitim almaları da dahil olmak üzere, esnek beceri değerlendirmesine ve yeterlilik verilmesine dikkat çekiyor. Ve son olarak, işbirliği içinde çalışmanın önemini vurgulanarak , işverenler ve sendikalar ile yakın iletişime (yerel ve ulusal düzeyde) dikkat çekiliyor.
Prof.Dr. Anne Green – Birmingham Üniversitesi