COVID-19’un dünya ekonomisi ve yükseköğretim üzerindeki etkisi

 COVID-19’un dünya ekonomisi ve yükseköğretim üzerindeki etkisi

Marguerite J. Dennis / St. John’s University in New York

COVID-19’un yükseköğretim üzerindeki etkisini hesaplamadan önce virüsün dünya genelinde ülkelerin finansal istikrarını nasıl etkilediğini anlamamız gerekir. Pandemi nedeniyle birçok ülkenin ekonomisi sarsıldı ve buna bağlı olarak ortaya çıkan ekonomik zorluklar, ailelerin gelecekte çocuklarının yükseköğretim tercihlerini finanse etme kapasitelerini etkileyecektir.

Yükseköğretim harcamasını da içeren tüketici giderleri, COVID-19’dan sonraki dünya düzeninde ekonomik daralmalar sonucu azalmaya devam edecektir. Belirsiz bir ekonomik gelecek ile karşı karşıya kalan aileler, çocuklarını, yüksek ücretli okullara göndermek istemeyecektir. Üniversite ve yüksekokul öğrencileri, yalnızca online ortama dayalı bir öğrenim deneyimini reddetmeye devam edecektir. Korku ve ekonomik güvensizlik için ise  bir aşı yoktur.

COVID-19’un ekonomik etkileri bazı gelişmelere yol açtı.

  • ➤   Mayıs 2020’de Asya Kalkınma Bankası, COVID-19’un küresel ekonomiye yönelik maliyetinin 5,8 ila 8,8 trilyon Dolar olabileceğini duyurmuştur.
  • ➤   Avrupa Merkez Bankası Başkanı, Christine Lagarde, Nisan 2020’de Euro bölgesi ekonomisinin 2020’de %12 kadar küçülebileceği konusunda uyarmıştır. Ağustos 2020’de, Avrupa Birliği’ndeki işsizlerin sayısı, Nisan 2020 itibarıyla 700 bin kişilik bir artışla 15 milyona ulaşmıştır.
  • ➤   Bureau of Economic Analysis (Ekonomik Analiz Bürosu) kuruluşuna göre, Amerika Birleşik Devletleri için Gayrisafi Yurt İçi Hasıla 2020’nin ilk çeyreğinde yıllık %48, ikinci çeyreğinde ise %32,9 oranında düşüş göstermiştir. Amerika Birleşik Devletleri’nde tüketici harcaması 2020’de,  2019 yılına kıyasla %10 oranında düşmüştür.
  • ➤   Birleşik Krallık ekonomisi 2020’nin ikinci çeyreğinde %20,4 daralmıştır.
  • ➤   Yaklaşık 30 yıllık bir büyümeden sonra Avustralya ekonomisi 2020’nin ikinci çeyreğinde %7 daralarak durgunluk dönemine girmiştir.
  • ➤   Japonya’nın Gayrisafi Yurt İçi Hasılası, üst üste üç çeyrek boyunca düşüş eğilimi göstererek Nisan 2020 ile Haziran 2020 arasındaki dönemde %27,8 daralmış olup bu oran, savaş sonrası dönemdeki en büyük düşüş olarak kaydedilmiştir.
  • ➤   Güney Kore, 17 yıl sonra ilk kez, Ağustos 2020’de resmi olarak durgunluk dönemine girmiştir.
  • ➤   Latin Amerika ekonomilerinin bu yıl %9,4 gerilemeleri beklenmektedir.

Ailelerin ödeme kapasiteleri üzerindeki etkinin dışında, uluslararası ölçekteki bu ekonomik gerilemeler  yükseköğrenimi nasıl etkileyecek? Moody’s Yatırım Hizmetleri’nde Başkan Yardımcısı ve Kıdemli Analist olarak görev yapan Jeanne Harrison, pandeminin yükseköğrenim üzerindeki finansal etkisine vurgu yapıyor. Harrison “Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Birleşik Krallık, Avustralya, Singapur ve Meksika’daki mevcut tüm yetki bölgelerimizde bulunan itibarlı üniversitelerin, bir sonraki akademik yıl için salgından ötürü planlanandan daha az öğrenci almasını bekliyoruz.” diyor.

Dünyanın prestijli üniversitelerinin bazılarında, son bir yıl içerisinde birçok kez personel alımı durdurulmuştur. Johns Hopkins ve Georgetown Üniversitesi gibi bazı eğitim kurumları bir yıl boyunca çalışanların emeklilik fonlarına katkıda bulunmama kararı almıştır.Ayrıca, Mayıs 2020’de yapılan bir ankette, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki üniversite ve yüksekokullarda görev yapan tüm rektörlerin %62’si işgücünü azaltmayı planladıklarını belirtmişlerdir.

2020 Mart ayının son haftasında Amerika’daki işletme fakültelerine dair yapılan bir Eduvantis anketine göre, ankete katılan İşletme Fakültesi dekanlarının %93’ü pandeminin Amerika Birleşik Devletleri’ndeki bazı işletme fakültelerinin kapanma sürecini hızlandıracağını düşünmektedir.

Amerikalı anketör Frank Luntz, ülkelerin mevcut ekonomik duruma göre hareket edemeyeceğini belirtmiştir. Aynı durumun yükseköğrenim kurumları için de geçerli olduğuna inanıyorum. Üniversite ve yüksekokul yöneticileri okulların mevcut durumuna göre hareket edemez. Virüsün, fakülte, öğrenciler ve idarecilerin faaliyetleri üzerindeki hakimiyeti sona erdikten sonra okullarının “nasıl bir durumda olabileceğini” düşünmelidirler. Yöneticiler  aşırıya kaçmadan, hayal gücünün sınırları dahilinde ve yenilik odaklı liderlik etmeye istekli olmalıdır. Eski iş modellerini kaldırmaya ve rekabet etmek yerine işbirliği yapmaya hazır olmalıdırlar.

Pandeminin neden olduğu ekonomik durgunluk, aşı bulunduğunda ve dağıtıldığında da bitmeyecek ve ekonomik daralmanın yükseköğrenim üzerindeki olumsuz etkisi de buna bağlı olarak hemen sona ermeyecektir. Hem küresel ekonominin hem de yükseköğrenimin COVID-19 sonrası toparlanması yıllar sürebilir. Öte yandan virüs, hem ekonomik toparlanma hem de yükseköğrenim reformu açısından fırsatlar da yaratabilir.

Marguerite J. Dennis / St. John’s University in New York

 

Marguerite Dennis

Related post